Anasayfa
Hakkımızda
Tedaviler
Öneriler
Galeri
Blog
İletişim

Öneriler

Her yemekten veya ara yemeklerden sonra dişler fırçalanmalıdır.
• Günde en az bir kere diş araları ve braket araları, arayüz fırçası ile temizlenmelidir.
• Gece yatmadan önce dişler fırçalandıktan sonra florürlü bir ağız gargarası kullanılmalıdır.
• Ağız duşu kullanılması da hijyenin sağlanmasında faydalı olacaktır.
Her ortodontik tedavide diş çekimi yapılması gerekmez. Ancak dişlerin ideal ilişkiye ve pozisyona getirilmesi için gerekli olan yer, çekim dışında bir yöntem ile elde edilemeyecek kadar fazla ise diş çekimi kararı verilebilir. Diş çekimi sadece gerekli olduğunda, mutlaka ortodonti uzmanının kararı ile yapılmalıdır.
Aktif tedaviniz bittikten sonra pekiştirme tedavisi uygulanmaktadır. Pekiştirme tedavisi sonunda, kemik yeni diş dizisine uygun olarak şekillenir. Amaç; bu kemik şekillenme sürecinde dişlerin düzgün olarak konumlandırılmış yerlerinde kalmaları ve tekrar tedavi öncesindeki pozisyonlarına dönmelerinin engellenmesidir.
Tedavi sırasında ağız bakımı iyi olmayan hastaların dişlerinde kalıcı lekeler ve çürük oluşumu görülebilir, dişeti hastalıkları oluşabilir. Bu nedenle tedavinin başlangıcından itibaren diş ve dişeti sağlığına çok dikkat edilmesi, dişlerin düzenli, istenen sıklıkta ve sürede fırçalanması, ilave bakım önerileri verildiyse titizlikle uygulanması gerekmektedir. Nadiren tedavi sırasında, vücudun verdiği bir reaksiyon olarak diş köklerinde hasarlar, defektli bölgeler oluşabilmektedir.
İnvisalign, Clear Aligner, Orthoclear gibi teknolojiler ile, çapraşık dişler, diş telleri olmaksızın düzeltilebilmektedir. Dişlerinizin mevcut durumu, ağız içi taramanız yapılarak veya ölçünüz alınarak, üretici firmaya gönderilir. Ortodontistiniz tedavi planında nasıl bir düzeltim yapılması gerektiğini analiz uzmanlarına bildirir. Analiz uzmanları bu doğrultuda bir simülasyon hazırlayıp ortodontistinize gönderir. Doktorunuz gerekli gördüğü yerleri düzeltir ve plan istediği hale gelince onay verir ve plaklarınız üretim sürecine alınır. Bilgisayar ortamında dizayn edilip hazırlanan bir seri şeffaf plak, 1-2 haftada bir değiştirilerek, dişler istenen pozisyona getirilebilmektedir. Bu plakların avantajları; şeffaf olduklarından çok fazla belli olmazlar, yemek yerken çıkartılırlar, bireyler istedikleri yiyecekten tüketebilir, kullanımı kolaydır, ağrı veya acı hissi yaratmazlar ve son derece hijyenikdirler.
Lingual ortodonti sisteminde teller, dişlerin ön yüzeyleri yerine arka yüzeylerine, dil tarafına yapıştırılır. Bu nedenle gülerken ve konuşurken görünmezler, estetiktirler. Bu teknikte braketler klasik yöntemdeki gibi direk olarak yapıştırılmazlar, hastadan alınan ölçü üzerinde laboratuvar çalışması ile konumlandırılır ve bir taşıyıcı kaşık vasıtasıyla hastaya transfer edilerek dişlere yapıştırılır. Ayrıca dişlerin arka yüzeyleri lazerli tarama yöntemleri ile taranarak, dişlerin yüzeyine uygun, kişiye özel, doğru harakete imkan tanıyan braketler de mevcuttur.
Metal tel görünümünden rahatsız olan bireyler için birkaç seçenek mevcuttur; bunlar; porselen braket kullanımı, invisalign (şeffaf plaklar) veya lingual ortodonti yöntemleridir.
Braketlerin yerleştirilmesi sırasında bir ağrı olmayacaktır. Braket takım işlemi anestezi gerektirmeyen ağrı veya acı yaratmayan bir işlemdir. Kişinin ağrı eşiğine (ağrı algılama düzeyi) bağlı olarak braketler takıldıktan sonraki ilk 1-2 gün hafif düzeyde ağrı hissedilebilir, ağrı şikayeti varsa basit bir ağrı kesici kullanılması bireyi rahatlatacaktır. Ağız içi dokusunun travmalara karşı savunmasız olmasından dolayı braket takıldıktan sonra ilk 7-10 gün arasında da tellerinize alışana kadar, dudak ve yanak içlerinizde tahrişler olabilir. Bu durumda da ortodonti uzmanınızın vermiş olduğu koruyucu mumlar kullanılacak, rahatsızlık en az seviyeye indirilecektir.
Aktif tedavi ortalama 1,5-2 yıl sürer. Ancak bu süre; tedavinin şekline, problemin türüne, hastanın yaşına ve uyumuna bağlı olarak değişiklik gösterir.
Sanılanın aksine erişkinler de ortodontik tedavi görebilirler. Sağlıklı bir dişeti ve düzenli diş fırçalama alışkanlığı olan bireylerde her yaşta dişleri hareket ettirmek mümkündür.
Alt çenenin ve/veya üst çenenin ileriliği, geriliği gibi, iskeletsel problemlerin varlığında ağız içinden ve/veya ağız dışından takılan apareyler kullanılır. iskeletsel problemi olmayıp sorun sadece dişlerden kaynaklanıyorsa, takıp çıkarılabilen ağız içi apareyler, sabit teller veya şeffaf plaklarla (invisalign) sabit tedavi uygulanmaktadır.
Süt dişlerinin erken kaybının engellenmesi gerekir. Bunun için ağız hijyeninin çok iyi olmalı, düzenli fırçalamaya özen gösterilmeli ve sağlıklı beslenilmelidir. Süt dişi zamanından önce çekilmek zorunda ise, çekim sonrası, gelecek olan daimi dişin yerinin kapanmaması için mutlaka bir yer tutucu planlanmalıdır.
Ortodontik tedavi her yaşta yapılabilir. Ortodontik muayene yaşı 6-7 yaşlardır. Çocuğunuz ilk daimi dişlerini çıkarmaya başladığında mutlaka bir Ortodonti Uzmanına muayenesini yaptırınız.
Ortodontik bozukluklar, hastaları iki şekilde etkiler; sağlık ve psikolojik.
 
Sağlıkla ilgili etkileri;
 
Çapraşık dişlerin temizlenebilmesi daha zor olduğundan, çürüğe ve periodontal hastalığa yatkınlık artmaktadır. Kapanış bozuklukları dişlerin daha çabuk aşınmasına, çene eklemi rahatsızlıklarına, baş ve yüz ağrılarına neden olabilirler. Ön dişler bölgesinde açık kapanış varsa veya ön dişler aralıklı ise sesler doğru çıkmaz ve konuşma bozukluğu görülür.
Ortodontik tedavi hem estetiğin hem de çiğneme gibi fonksiyon ve konuşma gibi fonasyon işlemlerin de sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesini sağlar.
 
Psikolojik etkileri;
 
Özellikle ergenlik ve gençlik döneminde çene ve diş bozukluğu nedeni ile kendini sosyal ortamlardan izole eden, fotoğraf çektirmekten çekinen, konuşurken eli veya dudakları ile dişlerini kapatmaya çalışan bireylerde estetik açıdan fayda sağlayarak bu sosyal fobilerini kırmaya yardımcı olur, özgüven kazandırır.
Çapraşıklık: Dişlerin yan yana, düzgün bir şekilde hizalanması için yeterli yer olmayıp, dişlerin birbiri üzerine, sıkışık olarak konumlanması durumudur.
 
Çapraz kapanış: Normal bir kapanışta, üst dişlerin alt dişlerden 1-2 mm daha ileride/önde olması gerekir. Bunun tam tersi; alt dişlerin üst dişlerin önüne geçtiği durumlar ‘‘çapraz kapanış / ters kapanış’’ olarak adlandırılır.
 
Açık kapanış: Ön, arka ve yan dişler temas halindeyken, bu bölgelerden birinin temas etmeyip, söz konusu bölgede üst dişlerin alt dişleri örtmemesi, arada açıklık, boşluk oluşması durumudur.
 
Derin örtülü kapanış: Normal bir kapanışta üst kesici dişler, alt kesici dişleri 2-3 mm kadar örter. Bu örtme miktarı daha fazla ise bu duruma ‘‘derin kapanış’’ denir.
 
İleri itim: Normal bir kapanışta üst ön kesici dişlerin alt ön kesici dişlerden 2-3mm kadar daha önde konumlanır. Bu ilerilik daha fazla olduğunda ‘‘ileri itim / protrüzyon’’ olarak tanımlanır.
 
Diastema (aralıklı diş): Komşu dişlerin birbirine temas etmeyip, aralarında boşluklar bulunmasıdır.
 
Gömülü diş: Daimi dişin ağızda yerini alamayıp çene kemiği içerisinde kalmasıdır.
Çocuklarda ve erişkinlerde görülen çene konum bozukluklarının, diş çapraşıklık ve düzensizliklerinin, çeşitli aygıtlarla düzeltilmesine ortodontik tedavi denir. Ortodontik tedavi ile; üst çene ve/veya alt çene gelişim bozukluklarının tedavisi, üst ve alt çenelerin birbirleri ile uyumu, alt ve üst dişlerin düzgün sıralanması ve birbirleri ile doğru ilişki içerisinde olmaları sağlanırken; çiğneme, yutkunma, konuşma gibi ağız ve diş yapılarıyla ilişkili olan fonksiyonların iyileştirilmesi amaçlanır.
Pill Digital